gak diyici Azmi,guk diyici Melike hikayaleri

               Sevgili İbo ve Meloş,                Her şey sizin öğrencilerinizden öğrenip bana da öğrettiğiniz ‘instagramda kim seni takip ediyor’ programlarını öğrenmemle başladı. Sizden daha genç birileriyle her an iletişim halinde olmanın en güzel yanı ‘instatrack, instafollow’ gibi sitelerden haberdar olmak olsa gerek. Böylece ben de hayatın gerçek tracklerinden birinden haberdar oldum. Nonfollowerlarımla tanışıklığım başladı.                                                                          ...

              Kampüste yürürken şişko sarışın bir kadın sese denk geldim. Bazı sesler nicelikseldir, tipi ele verir. Çalılıkları döndüm ve gördüm: sesin sahibi şişko sarışın ve CHP’li olduğunu sandığım bi kadınmış gerçekten de. Şişkoluk hususunda asla yanılmıyorum da, şişko sarının muhatabı 3 güvenlik görevlisi konusunda biraz tereddüt ettim. Yan yana dizilmiş bu 3 güvenlik, bu 3 hilal milliyetçi miydiler acaba, yoksa AKP’li mi? Bunu düşünene kadar -kadının o 3 hilalin arasında kalsa adeta 1 yıldız gibi parlayacağını- düşünerek o kısacık anı defettim. Garip bi ülke bayrağı oluşturabilecek güçte idiler ama onlar bayrak olmayı seçmeyip kahraman olma derdine düşmüşlerdi. Kadın bayrak yıldızı olabilecekken starlığa bürünmüştü, 3 hilal ise toplasan bi supermoon etmeyecek sahte bi ışıltı ile bezenmişti.                Neyse ki gökteki savaş yere indi, tam da gözlerimin önüne. Snap atabileceğim bir uzaklıkta durdum h...

                                 Aldatmak çok tanrısal bir şey, insana kendi eksikliğini hatırlatıyor. Düşünsenize daha iyisini ve daha güzelini arıyorsunuz güya. Daha iyi seksi arıyorsunuz.                   Hiç unutmuyorum küçük ablam bi keresinde ‘Peeeh, Adriana Lima’nın kocası bile onu aldatmış, dünyanın en güzel kadını, e yani biz ne yapalım şimdi?’ demişti. ‘Peeh, demek güzellikle heeeç ilgisi yokmuş’ diyerek de kendi peehlerini evrensel bi aldatma teorisiymişçesine vurgulamıştı, ‘heeeç’ ler ile de bu teorinin sağlamasını ve diğer bütün her şeyin mazeretini anlatmıştı. Sonuna kadar haklıydı. Ve bence bunları derken güzelliğin gerçek okumasını da yapmıştı. Yani güzelliğin kendi anlamıyla bile bi ilgisi yoktu. Retorik metorik asla güzellik konularında işlemezdi. O yüzden de aldatmakta bir kuvvet ya da yön yoktu, aldatmanın kavramsal olara...

Herkesin büyüdüğünü anladığı bir an vardır. Ne üniversiteyi kazandığımda ne de öğretmen olduğumda gelmedi bu an. Ben büyüdüğümü My Dying Bride grubunun "For My Fallen Angel " şarkısını 12 sene önceki gibi balkonun aynı köşesinde aynı şekil semalde dinlediğimde atlama hissinin gelmemesinden,hatta hiç bir hissin gelmemesinden anladım. Çünkü bu hayat böyledir dostlar.Bunu okudugunuzda derdini zikiim diye düşünmüş olabilirsiniz, ben de öyle düşünüyorum. Herkesin işediği bir an vardır. Bir gün öğretmenler tuvaletine girmiştim. Çünkü insanlar bazen tuvalete girer. Sigarasini yakmış ve bir şarkı açmıştı. üstünde kırmızı dar bluzu, skinny siyah pantolonu topuklu ayakkabıları ve röfleli saçlarıyla şişmanlığını inkar ediyordu. Sağıma soluma baktım, ah eğleniyor kendi başınaymiş. Girdim çıktım, bir şey demem gerekiyordu sanki. "Hmm bu şarkı da ne güzelmiş, adı ne? " dedim. Kaloriferin üzerine bıraktığı telefonu koşarak aldı ve şarkının ismine baktı. Söyledikten...

          Yine Pendik'e Sakız Adası muamelesi yaptığım bir gün.           Annem bana hamileyken sade makarna yemek zorunda kalmış.  Bugün bunun için azar yedim ve adımın Dilara olmadigina sükrettim. "Dilara" sarkisi beni cok üzüyor, ben düğünlerde üzülmek zorunda mıyım? Bir de "Ankara'nin Bağları"var ki sana yeminle bak iki kolum lâl *oluyor Ciftetelli oynarken. ( kol lâl olmaz biliyoruz heralde sersem ama yetiskin bir Melike'nin de dilleri lâl olmaz-ismi Dilara olan arkadaşları tenzih ederim,ötelerim).         Sanki tüm aldatilma ve aldatma hikayeleri Ankara'dan gecti bir ara ve bunun Behzat Ç  ile hicbir ilgisi yok. Bir yerlerden biliyorum sadece.. ( bir yerde "ilgisi yok" derken yıldız tilbe'nin yazıp ibo ya verdiği o şarkıda dedigi tonda - se nin le hiç bir il gi si yok. )     Babam annemi kandırmasa Dilara olacaktim ne biçim.             Evet a...

                                                 ÜZÜM               İnsan bazen 40 kişilik sınıftaki öğrencilerin ismini ezberler de 7 kuzeninin ismini bilemez. Hele bu 7 kişinin sayısız,muhakkak sayılı,  çocukları da eklenince içinden çıkılmaz  bir şekilde matematiğime kurban gidiyor.            İşte burdayim. Veranda.- Hiç kimse olmasa korku filmlerinin sabahı gibi,pff bi de bunun gecesi var hissinde olacak bir villa ve kızgın güneş* -tabi ki bu benzetme bana ait değil,bilen bilir benim izlediğim en korku filmi 90li yıllarda çıkan scary movielerdir.             Bir ölüm sonucu Almanya'dan kalkıp gelen kuzenlerimle yani tanımadığım bir çok kişiyle bir aradayim. Almanca konusanlarin fazlalık olduğu bir yer bu. Muhassir medeniyet? Gözüm üzüm salkimla...

                                                                          POLİFONİK                        Sanki ülke Prestij müzik şirketiydi ve biz ona ait sanatçılar olarak, ‘’Kardeşlik Türküsü’’  klibini henüz çekmiştik.Başımıza geleceklerden(gugıl it) bir Elif Karlı kadar habersiz. Bu yazımsıda, siyasetten bahsetmeyeceğim,harf vererek gündemi müzik ile değiştiren iletiler gibi düşün.                          Sana annemin en sevdiği çiçeğin saksısında kuluçkaya yatan kuştan(cinsini bilmiyorum,kahverengi. Bird on wire gibi. ), bazı sabahlar,tam da biz balkonda kahvaltı ederken akerdeyon çalarak yoldan geçen- beni bir sebepten hüzünl...