YOĞURT YANIKLARA İYİ GELİR.

Depresyon geçmiyor Melinda, sadece sütten kestik onu. Memelerimiz biraz şişince yapışacak yine!
Bu mektubu sana Kiğılı boxerımla yazıyorum. Biri çizgili diğeri ekose. Üstümdeki çizgili olan. Ama inan bana hiç ama hiç Tarkan’ın Öp klibindeki uyku mahmuru boxer kadar seksi değil. Bi keresinde Fazıl’la Olivium Kiğılı mağazasına gitmiştik. Çünkü Fazıl Fen Bilgisi 3. Sınıf öğrencisi kızlara hava atmalıydı. Eğer Fazıl 3 takım elbise al 2 öde bi yere girdiyse bil ki yakın zamanda hava atılacak birileri vardır. Ben indirim sezonunu daima Fazıl’ın yükselen libido mevsiminden takip ederim. Fazıl dükkâna girer girmez ‘ıyy burası bok kokuyo’ dedi. Sonuçta Kiğılı’nın sahibi Bingöllüdür dedim. Bingöl’ün Genç ilçesinden hem de. Bu durumun pis kokuyu bastıracağı düşüncesiyle kabinlere daldık. İkimiz de Bingöllü olmanın pis kokulu tükana mazeret kılacağını nasıl da konuşmadan kabullenmişiz. İkimiz de Bingöl’de çok fazla keçi eti yendiğinin kokuyu anlatacağını nasıl da bilmişiz. Patrick Süskünd sussun, sıra bizde! Sonuçta Kiğılı’nın sahibi Bingöllüdür dedim, belki o yüzdendir he Fazıl? Bi şey almadan dükkândan çıktık. Sırada Yeni Bosna’nın bütün outletleri vardı. Libido asla beklemez. O en güzel kokulu avm lerden en 3 al 2 öde katları bulup alacaktık. Üstlerine Zara mağazalarından teşhir parfümleri gizlice sıkmak pahasına!

Tüm bu yazacaklarımı kurgularken ‘hiçbir gerçeğin yazılamayacağı, yazılan bütün gerçeklerin ancak kurgu olabileceği’ gerçeği geldi aklıma. Bu yüzden depresyonu sayfalarca anlatmak yerine onu bir kurguya oturtmam gerektiğini düşündüm. Böylece fiktif bir rahiya yakalayabilir, o pis yılanı evimden kovabilirdim. Bu celalle A101’e girdim. Yörsan yarım yağlı süt indirime girmişti. A101’in pis ya da hoş kokması umurumda bile değildi. Çünkü düşündüğüm tek şey planımdı. Yörsan sütü bakır kaplara koyup evimin çeşitli köşelerine yerleştirmek planım. En çok da kapı eşiklerine. Böylece depresyon yılanım süt kokusundan tırsıp bir artı birimden defolacaktı. Bu eylemliliğim bu eylemi yazmaktan çok daha anlamlı geldi o an. Depresyonumu sütten kesmeyi anlatmak, gerçeğin bezine sirke damlatmaktı. Fakat A101 ile işbirliği yapıp yuvamı yılandan korumaya çalışmak en onurlu olandı!
Eve geldiğimde cesaretim kuyruğunu bıraktı, heyecanım kabuk değiştirdi. Yılan hikâyem ketılın tık sesiyle son buldu. Ketıl, insanı hayata döndürüyor. Kalpisz ketıl insanı gel anlat son durumu muuuu!! Ve gerçeğin içinden yakalamaya çalıştığım o an da kurgu çıktı. Aklım çıktı, çıkıyor zaten 2 yıldır. Peki, ben şimdi neye inanacam? Senin dediğini hiç unutamıyorum:::::::


Peki, ben şimdi kime güveNECEMMM?

Güvenecek bi hikâyemiz yok. Yazdığımız bütün gerçekler hikâye kalmak zorunda. Yörsan sütüm dolapta duruyor. Ve onu sonra içecem. Depresyonum tetikte bekliyor. Ona sonra kendi sütümden içirmeye devam edecem. Mememe tantuni süs biberi sürsem bile acım o acıyı da emecek çok iyi biliyorum. Yine de Kiğılı ve Fazıl hikâyem mi A101 süt hikâyem mi yoksa bunları sana anlattıran asıl hikâyem mi sana anlatmak istediğim hikâyem bundan emin değilim işte.
Bitirirken whatsApp tan mesaj geldi. ‘Peki, gece kalırsam ne yaparız’. Sonuna da kırmızı yanak smiley eklemiş. Spoon yaparız dedim. ‘Spoon ne’ dedi. Türkçesi kaşık dedim. Ama sarılmak desek daha doğru dedim. Ve anladım ki konuştuğumuz ve yaşadığımız hiçbi şey konuştuğumuz ve yaşadığımız şeyleri temsil etmiyor. Kaşık yapmak ne biçim? İç Anadolu yöresel oyunu gibi. Hiç seksi değil. Oysa ben üzerimdeki çizgili Kiğılı boxerla Tarkan seksiliğinde spoonlar hayal etmiştim.

Belki de Fazıl gibi outlet kollamalıydım. 2 boxer fiyatına 3 boxer almalıydım. İşte o zaman sütümü kaşığına akıtacak birilerini bulabilirdim!

                                                                                      Azmi P.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

DÜNYANIN EN GICIK ADAMI

DID YOU MEAN ''UNFOLLOW'' ?

Ankara