'' Sonsuz bir düş bu,içinde kaybolan yollar oldu mu..?''
http://www.youtube.com/watch?v=Pnx38cpg8vY
Okuldan eve gelmiştim,bazı arkadaşları ineklerin kovaladığı,hiçbir
şekilde kaçamadığın,çünkü kaçsan da gidebileceğin tek yerin köy kahvesi olduğu
(erkekler için cazipti doğrusu) o okuldan.
Odama girdiğimde duvarlarımdaki posterlerin yırtıldığını görür
görmez,kaset ve Cdlerime yöneldim. Yoktular ! Hani şu Blue Jean’in Güven Erkin
Erkal’ın dediği gibi ‘’sert kalıp taviz vermediği’’ zamanlarda verdiği klip Cdleri
vardı, Metallicalı falan.İşte onlar yerinde yoktu.
1999 yılında başlayan satanist furyası (Hep o
gülşah ve patlak gözlü çocuk ) yüzünden bir savaşcıyla (baba) karşı karşıya
olduğumun farkında olduğumdan olsa gerek, bir iki bağırıp odama dönüyordum,-sorun
değildi fazla fazla posterim vardı,sonuçta adam bana değil çevreye güvenmiyordu- tamam sadece dönmekle kalmıyor böğüre
böğüre de ağlıyordum oh mis. Bir ergen için,yaptıklarının tepki görmesi
itici bir güçtür daha çok yapması için. Müziğin sesini sonuna kadar açmalarla,
bağırarak şarkı söylemelerle,köşe bucak saklanan kasetlerle başlayan ergenlik
maceram- Freud’a göre genital dönem oluyor- sadece siyah göz kalemine sahip
olmalarla,festivallere kaçmalarla,yuh bi de çadırda kalmalarla, uzun saçlı
çocukları kovalayacam diye her gittiğin şehirdeki rock kafelerde limonlu soda
içmelerle devam etmekteydi. ’’ Siz neden siyah giyiyosunuz yeaa! ‘’ diyen anaya
babaya,Cengiz Kurtoğlu,Eminem vs dinleyen arkadaşa- çünkü o zamanlarda Cengiz
Kurtoğlu bizim için ıyyyyyyy ne kadar da kroooo- he dayı he Erzurum Finlandiyadır diye cevap
verirken elbetteki yalnız değildim.
![]() |
Satanist Gülşah(serseri seni ha!) |
Sahilde Pentagram çalıyorlar diye bir
arkadaş grubunun yanına kaldırımdan
atlarken(Selam Gökhan,Arif, Kerem,Serdar ve Sercan), gece yarısı çok matah
bişey sandığımız Millerları alıp tahta limana uzanıp gökyüzüne bakıp hayaller
kurarken, ‘’bi daha bira içmicez töbe allam affet’’derken , konserlerde aşık olduğun grubu izlemek için en boktan
gruba katlanmak pahasına da olsa güneşin alnına geçip saatlerce beklerken,
anana babana yalanlar söyleyip üstelik bunu farketmediklerini sanıp sırf onları iyice kıllandırmamak için ''Bir Satanist'in Anıları''kitabını saklamaya çalışırken-O kitap neydi öyle yea-,
aynı çocuğa hayran olup bunu belli etmemeye çalışırken ben sizinleydim. Kol kola girip peşinden gittiğimiz, otobüste
minibuste denk gelsek, duysun diye Walkmannlerimizin sesini sonuna kadar
açtığımız uzun saçlı çocukları hatırlamak zor,çünkü yüzleri umrumuzda değildi. Hayallerimizin gerçekleşmeyeceğini
düşünmek,söz konusu bile değildi. Sıkıldınız
mı?Tamam.
Birtanesi şimdi evlendi,çok mutlu. Arada haberleşip konuşuyoruz. Uzakta.
Ankara’da. Henüz evini görmedim ama görecem. Diğeriyle konuşmuyoruz. O zamanki sevgilisine
göz koyduğumu düşündü, kötü oldu. Şimdiki sevgilisi var mı bilmiyorum,hakkında hiçbir
şey bilmiyorum. Ama o zamanki sevgilisi şimdi evlendi,çok mutlu. Bilse ki bütün
eski sevgililer şimdi evlendi,çok mutlu.
Bahsettiğim o CD aklınıza geldi di mi şimdi? Onun Metallicalı olanını
sahaflarda falan bulursanız bana alsanıza lan. Ben de size kurabiye yaparım.
Yorumlar
Yorum Gönder