Kayıtlar

Ocak, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Sevgili Azmi, Duydum. Depresyon seni terketmiş. Terketmiş diyorum çünkü geldiğinde benim kadar bilinçli değildin. Hiç sevinmedim ve bu bir İngiliz Edebiyatı çevirisi değil,Gülşen şarkısı hiç değil. Bir gün saçını boyarken radyoda 16 yaşındayken çok dinlediğin bir şarkı çıkar,nedense çok sevdiğimiz şarkı radyoda çıkınca çok seviniyoruz, hangi şarkı olduğunu söylemicem çünkü bu bizi hiç ilgilendirmez. Saçlarını boyamadığın için bilmezsin-saçının önünü açtırdığın oksijenli suyu saymıyorum- böyle saçlarını tararsın ayrırsın, boyayı sürersin felan. Hah işte tüm bu işlem adımlarını bir bir uygularken düşündüm. Sonuçta düşünmek 16 yaşından beri kurduğu hayallerden sadece ''kırmızı saçları'' gerçekleştirmiş olan biri için çok da derinlemesine bir şey değildir.  Derinlemesine olsa,iki kutu koleston kor ateş kızılını bu kadar dert etmezdi. Ben bunların lafını yapıp yazarken,Berksan yeni şarkısını yapıp Hande Yener'e çoktan verdi,Sıla kafasını çekip rakı sofraları için...
Resim
‘’Ne güzel çocuk , dur bakim azcık daha bakim çok bakim..’’ düşünceleri  içerisindeyken hatunun kolu dürtüverdi. ‘’Yahu Melis şuna ne aşıktı be ‘’ ‘’Hangisine?’’ ‘’Ya şuna işte, dudakları köfte gibi olan’’ ‘’Hıı, neden olmadı?’’ Bu sorunun cevabını dinlemedim. Çünkü Melis dediğimiz (ismini değiştirdim afedersin), şuan evli,mutlu ve çocuklu.  En iyisi yol geçene kadar kitap okuyup,müzik dinlemek.  Depresyondayken bazı mevsimleri kaçırdığından ötürü,bazı meyveleri de kaçırırsın. Kiraz,erik gibi mesela. Ben neyseki karpuza yetiştim. Eve döndüğümde kendimi Ramazanın ortasında buluverdim. Olsundu. Uhrevi de lazımdı. Hem belki de imkansız aşklarımıza pide ve güllaç bassak iyi gelirdi. Çok fazla yürüyüp denize daldığımızda yolda göremediklerimizi görürdük belki.  Rujumuzu değiştirsek, ya da gözümüze gözümüzden başka renkte lensler taksak, tenimizin rengini azcık kırsak güneşte,  tek derdimiz sağdan soldan çıkan kısa tüylerimiz olsa ya da 13 yaşımızdan beri...